PERTEK
   
  YENİ PERTEK
  Munzur
 
TÜM PERTEKLİ LERİ MUNZUR`A SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUM
Taksim Meydanında ki protesto gösterisinde basın açıklaması yapan arkadaşımızın sözleri:

"Nehirler özgür akarlar, evrendeki her şey gibi. Akışı kontrol edemezsiniz, yalnızca bir süre engelleyebilirsiniz. Ta ki tüm birikmiş gücüyle tekrardan önüne çıkan tüm engelleri yutarak akana kadar. Unutmayalım ki Uzunçayır Barajı gölüne kayıtsız kalanların, mücadelemize katkı sunmayanların, görmezden gelenlerin asla gelecekleri olmayacaktır. Munzur'da barajlara geçit vermeyeceğiz."
*Dersim`de yapılan protesto gösterisinde TUDEF(Tunceli Dernekler Federasyonu) yapmış olduğu konuşmanın bir bölümü:
Açıklamada, "Munzur barajlar projesi tarihimizi, kültürümüzü ve doğamızı yok edecektir. Ancak ne olursa olsun Munzur'un, 'mirçika pepuk'un çığlığı durmayacak. Hepinizi bu yok oluşa karşı durmaya çağıyoruz. Yetkilileri gerekli önlemlerin alınması için harekete geçmeleri konusunda uyarıyoruz. Geleceğimizi karartarak özgür ve sağlıklı yaşam koşullarımızı ortadan kaldıran, bugün 30 bin insanı sağlıksız ortama mahkum eden, beynimizle bedenimize cebrî istimlâk kilidini vuran bir devlet anlayışına karşı hukuk içinde ne yapılması gerekiyorsa yapacağımızın bilinmesini istiyoruz" denildi.
*Bu bir kıyımdır:
"Mazgirt ilçesinde yapılan Uzunçayır Barajı'nın tamamlandığını ve su tutmaya başladığını belirterek, barajın ÇED raporu hazırlanmadan, doğal kültürel miras envanteri oluşturulmadan, doğaya ve insana vereceği zararlar düşünülmeden ve bilimsel veriler sunan uzmanların açıklamalarına kulak tıkanarak tamamlandığını vurguladı.

Kim diyor ki bu baraj enerji üretecek? Mevcut elektrik üretiminin yüzde 17'si iletim hatlarındaki tedbirsizlikten, bakımsızlıktan zayi olmuyor mu? Bu otuz tane Uzunçayır Barajı demektir. 'Kamu yararı', koca bir yalandır. Bu projede kamu yararı yoktur, kamunun talanı vardır"  
*Daha önce Tunceli'nin Mazgirt ilçesinde de gerçekleştirilen eylemlerde Çevre Kanunu'na dikkat çekilmiş, Uzunçayır Barajı gibi tesislerin bulunduğu yerler hakkında Çevresel Etki Değerlendirme raporları hazırlanması gerektiği belirtilmişti. Tüm bu işlemlerin hiçbirinin yapılmamış olmasına rağmen Uzunköprü Barajı'nın suyunun tutulmuş olmasının, en iyi tabirle insan hakları ihlali olacağı vurgulanmıştı.
*Radikal Gazetesinin internet sayfasında çıkan haberde konuşan Munzur Vadisi Doğal Yaşamı Koruma Derneği eski başkanı avukat Özgür Ulaş Kaplan şunları söylüyor:
 
“Munzur'a ilk kelepçe vuruldu. Munzur yaklaşık 100 kilometre akarak Keban Baraj Gölü’ne dökülüyordu, Şimdi Munzur'a vurulan ilk kelepçe ile birlikte 25 kilometre alanda artık Munzur akmayacak ve göl olacak. Milyonlarca yıldır özgür akan Munzur artık 25 kilometre daha kısaldı ve akmayacak.”
Bitki Türleri Yok Olacak
“Munzur Vadisi'nin yaklaşık 60 kilometrelik kısmı Milli Park sınırları içinde kalıyor. Bu Milli Park sahası içinde yaklaşık 1500’den fazla bitki çeşidi var. Bu barajlar yapıldığı zaman bu bölgeye özgü yaklaşık 300 endemik bitki çeşidi de yok olacak. Bu baraj projeleri ile birçok alan su altında kalıyor, birçok köy boşaltıldı. Bölge zaten en çok göç veren il konumunda ve bu durum bölgeyi tamamen insansızlaştırmak için büyük bir adım. Bu bölgeye insanların geri dönüşünü sağlayacak projeler yapılması gerekirken insanların göç etmesi için projeler hazırlanıyor. Bu baraj projelere kamu yararı getirmiyor bize göre. Ciddi boyutlarda çevre ve doğa tahribatı yaratacağını düşünüyoruz.”
Olmayan tarım da bitecek...
“Tunceli'nin tarım alanları zaten çok kısıtlı. Var olan geniş tarım arazileri de sular altında kaldığı için artık buralarda tarım da yapılamıyor. Bu barajlar bölgenin iklimini değiştirecek. Kar yağışı giderek azalacak ve iklim dengesi değişecek. Bu durum insanların her yaşam alanı önünde bir engel olacak. Akarsu kaynakları azalacak ve daha birçok etki ortaya çıkacak. Ayrıca halkımızın değer verdiği birçok kutsal alan ve ziyarette barajların altında kalıyor. Bu baraj yapımı sonrası su tutulmasıyla bir çok kutsal alan da sular altında kaldı ve bu değerler yok oldu.”
Tunceli Şehri Yaşanmaz hale gelecek
Kaplan, Tunceli Belediyesi'nin herhangi bir arıtma tesisinin bulunmadığını, bu nedenle çevre kirliliğinin daha artacağını öne sürdü. Kaplan, “Tunceli şehir merkezinde arıtma tesisi yok. Eskiden ilin kanalizasyon suları Munzur ve Pülümür çaylarına bırakılıyordu. Su aktığı için olumsuz etkisi olmuyordu. Şehrin kanalizasyon suları artık bu göle akacak ve bu sebeple çevre kirliliği ile birlikte birçok hastalık ortaya çıkacak. Şu ana kadar hiçbir arıtma projesinin de hayata geçmemesi nedeniyle Tunceli için ciddi bir tehlikede kanalizasyondur” dedi

 Sizlerden ricam http://munzur.kalaniletisim.com/pg/2  sitesini ziyaret etmenizdir.(google dan "munzur çevre derneği" diye aradığınızda listeden 5.yi tıklarsanız ulaşabilirsiz)
Munzur sevdalıları olarak bu konuyu ülke gündeminde tutabilirsek Munzur`a ancak böyle sahip çıkabiliriz...

***Munzur Özgür Aksın***

 
  YENİ PERTEK  
 



Create Shock Text

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol